Milletimizin Başı Sağ Olsun..
Milletimizin Başı Sağ Olsun.. Devamı için tıklayın...
Dünyada yaşanan yüksek enflasyon maalesef
ülkemizi de olumsuz etkilemiş ve ülkemizde yaşanan kur dalgalanmaları ile mücadele
hükümetin öncelikleri arasına girmiş ve bu kapsamda Kur Korumalı Mevduat dahil olmak
üzere hükümetimiz dolarizasyonu önlemek amacıyla bir çok önlem almış ve almaya
devam etmekte olup bunun sonucunda dövize ilgi azalmış, ayrıca ülkemizde faizin
aşağıya inmesi, kripto paralarda yaşanan olumsuzluklar, kripto paralara olan güvensizliği
artırmış ve talebi azaltmış bütün bu gelişmelerin sonucunda, insanların gelir
elde etme ümitleri, yatırımcıların, Borsa İstanbul’a (BİST) akın etmelerine sebep olmuş ve
borsada yerli
yatırımcı sayısı üç buçuk, dört milyona yaklaşmıştır. Kısaca yurtiçi ve
yurtdışı borsalarda hisse senedi satın almak popüler yatırım aracı haline
gelmiştir.
Makalemizin konusu da, yurtdışı
borsalarda alınıp satılan hisse senetlerinin alım ve satımından elde edilen
kazançlar ile yine bu hisselerin kar paylarının (temettü gelirlerinin) Türkiye’de
vergilendirilip vergilendirilmeyeceği ile ilgilidir. Vergilendirilirse nasıl bir
vergilemeye tabi tutulacağı ile geçmiş yıllarda bu tür kazançların olması ve
vergiye tabi tutulmamış yani beyan dışı bırakılmış olması durumunda ise
kaçırılmaması gereken önemli bir avantajından
bahsedeceğim.
Makaleye girişten önce bir hususu
belirtmekte fayda var. “ Yatırımcılar, nasıl
olsa ben yurtdışı borsalarda hisse alım satımı yaparak kazanç ve hisse
senedinin elde bulundurulmasından kaynaklı kar payı (temettü) geliri elde ettim.
Türkiye’deki
borsalardan bir kazanç ve kar payı (temettü) geliri elde etmedim diyerek yıllık
gelir vergisi beyannamesi ile yurtdışı hisse senedi alım satım kazançlarını ve kar
payı (temettü) gelirlerini vergileme yoluna gitmeme gibi bir yanlışa düşmektedirler.”
Muhakkak ve muhakkak yurtdışı borsalardan elde edilen hisse alım satım
kazançları ile kar payı (temettü) geliri elde eden Türkiye’de yerleşik gerçek
kişilerin bu gelirlerini mutlaka Türkiye’de beyan etmeleri zorunludur. Aksi
halde yüksek vergi cezaları ile karşılaşabilirler.
Türkiye’de yerleşik gerçek
kişiler tarafından elde edilen kazançların vergilendirilme esasları, 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu’nda gelir unsurları sayılarak açıklanmıştır. 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu’nun gelirin unsurları başlıklı 2. maddesinde gelire giren
kazanç ve iratlar; ticari kazançlar, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek
kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları ve diğer
kazanç ve iratlar şeklinde sıralanmıştır. Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun
mükerrer 80.maddesinde değer artış kazançları, 82. maddesinde ise arızi
kazançların neler olduğu tanımlanarak sınırlandırılmıştır. 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu’nun 2.maddesinde belirtilen her gelir unsurunda, gelirin elde
edilmiş ve safi tutarının belirlenmiş olması ve tek matrahta toplanarak artan
oranlı vergilendirilme sistemi söz konusudur.
Gelir Vergisi Kanununun
“Gelirin Toplanması ve Beyan”
başlıklı 85.Maddesine göre,
Mükellefler, Gelir Vergisi Kanununun ikinci maddesinde yazılı
kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu
kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre beyanı
gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
Tacirlerle
çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden
kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm
şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine şamil olmak üzere kollektif şirket
ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır.
Yabancı
memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:
1. Mükellefin
bunları Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;
2. Türkiye'de hesaplara intikal
ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik
olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda; Elde edilmiş
sayılır.
TÜRKİYE’DE YERLEŞİK
GERÇEK KİŞİLERİN YURTDIŞI
BORSALARDA SAHİP OLDUKLARI HİSSE SENETLERİNDEN ELDE ETTİKLERİ KAR PAYLARININ
(TEMETTÜLERİN) TÜRKİYE’ DE VERGİLENDİRİLMESİ
193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu’nun 75.maddesinde menkul sermaye iradı; Sahibinin ticari, zirai veya
mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden
müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri
iratlar menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır.
Yukarıdaki kanun maddesindeki
tanımdan da anlaşılacağı üzere elde edilen gelirin menkul sermaye iradı olarak
tanımlanabilmesi için gelirin, nakdi sermaye veya para ile temsil edilebilen
değerlerden oluşması ve ticari, zirai veya mesleki faaliyetlerden elde edilmiş
olmaması gerekmektedir. Bu kapsamda elde edilen gelirler menkul sermaye iradı
olarak kabul edilmektedir.
Hisse Senetleri, 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre menkul kıymet niteliğine sahip olup
yurtdışı borsalarda sahip olunan hisse senetleri üzerinden elde edilen kar
payları (temettüler) menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmektedir.
Türkiye’ de yerleşik gerçek
kişilerce elde edilen bu türden menkul sermaye iratlarının (kar payları-temettülerin),
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda tanımlanan eşik değerleri aşması halinde
aşan tutarların varlığı halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi verme
zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun “Toplama Yapılmayan
Haller” başlıklı 86.Maddesine göre,
Türkiye’de yerleşik olan gerçek
kişilerin, yurtdışında bulunan borsalar aracılığı ile yurtdışı şirketlerin
hisse senetlerini satın alıp bu hisse
senetlerinden kar payı (temettü) gelirleri elde etmeleri ve bu gelirlerini
Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdikleri yılda, Gelir Vergisi Kanununun “Toplama
Yapılmayan Haller” başlıklı 86.Maddesinin 1/d.fıkrasına göre
3.800 TL’ sını (2022 yılı için) aşması halinde
(323 Seri Numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2023 yılı için
8.400 TL.) beyana tabidir.
Yukarıdaki paragraftan da
anlaşılacağı üzere, bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 2022 yılı
için 3.800 TL’yi aşmayan ve tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan
menkul ve gayrimenkul sermaye iratları için beyanname verilmeyeceği, diğer
gelirler için beyanname verilmesi durumunda bu gelirlerin beyannameye dahil
edilmeyeceği düzenlemesi mevcuttur. Dolayısı ile Türkiye‘de tevkif yoluyla
vergilendirilmeyen ve istisna uygulamasına konu olmayan yurtdışı borsalardan
alınmış hisse senetlerinden elde edilen kar payı (temettülerin) gelirlerinin
tamamı 2022 yılı için 3.800 TL’ yi aşması durumunda, Yıllık Gelir Vergisi
Beyannamesi ile beyan edilmesi zorunludur.(GVK-86/1-d)
Ayrıca, Türkiye’de yerleşik
gerçek kişilerin bu türden menkul sermaye iratlarını yıllık gelir vergisi
beyannamesi ile beyan etmeleri sırasında dikkat edilmesi ve gözden
kaçırılmaması gereken önemli bir hususu hatırlatmakta fayda var.
193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu’nun 22.maddesi aynen aşağıdadır.
Tam mükellef kurumlardan elde
edilen, 75.maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde
yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen
tutar üzerinden 94. madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin
tamamı, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık
beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir.
Yukarıdaki GVK/22.madde hükmünden
de anlaşılacağı üzere; Yurtdışında bulunan borsalar aracılığı ile yurtdışı
şirketlerin hisse senetlerini satın alıp bu hisse senetlerinden elde edilen kar
payı (temettü) Türkiye’ de tevkifata tabi olmadığından, Türkiye’de beyan edilen
ve yukarıda açıkladığımız GVK/22.maddesine göre tanınan %50’lik istisnadan faydalanmak
mümkün değildir.
TÜRKİYE’DE YERLEŞİK
GERÇEK KİŞİLERİN
YURTDIŞI BORSALARDA SAHİP OLDUKLARI HİSSE SENETLERİNİN ALIM SATIM
KAZANÇLARININ TÜRKİYE’ DE VERGİLENDİRİLMESİ
193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanununun, Değer Artış Kazançları başlıklı, mükerrer 80.maddesine göre Türkiye’
de yerleşik gerçek kişilerce, yurtdışı borsalarda alım satımı yapılan hisse
senetlerinden elde edilen kazançlar, değer artış kazancı olarak vergiye
tabidir.
Türkiye’de yerleşik olan gerçek
kişilerin, yurtdışında bulunan borsalar aracılığı ile yurtdışı şirketlerin
hisse senetlerini alıp satmaları sonucunda elde ettikleri gelirlerini
Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdikleri yılda değer artış kazancı olarak
beyana tabi tutulur.
193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanununun, Safi Değer Artışı başlıklı, mükerrer 81.maddesine göre; Değer
artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla
sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden
çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla
yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların
indirilmesi suretiyle bulunur.
Yurtdışı Borsalarda hisse senedi
alım satımından doğan kazançların hesabında; öncelikle alım tarihinde döviz
cinsinden ödenen bedel ile satış tarihinde döviz cinsinden tahsil edilen
bedelin alış ve satış tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)
Döviz Alış Kuruna göre hesaplanan Türk Lirası Karşılığının bulunması gerekir.
193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanununun, Safi Değer Artışı başlıklı, mükerrer 81.maddesine göre; Mal ve
hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların,
elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere TÜİK tarafından (Türkiye İstatistik
Kurumu) belirlenen, Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi ) artış oranında
artırılarak tespit edilir. Şu
kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi )
artış
oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır.
Yukarıdaki madde hükmüne göre enflasyondan
kaynaklanan fiktif kazançların önüne geçilmesi amacıyla maliyet bedeli
endekslenebilecektir.
Aynı hesap dönemi içerisinde yurtdışı hisse
senetlerinin ya da benzer menkul kıymetlerin bir kısmından zarar doğması
halinde, aynı hesap dönemi içerisinde yapılmış olması kaydıyla bu işlemlerden
doğan kar ve zararın birbirinden mahsubu mümkündür.
Örnek:
T.C vatandaşı Bay (M), ABD merkezli borsadan 02.02.2020
tarihinde 100.000.-USD tutarında, Apple hissesi satın almıştır. Bay (M), söz
konusu hissenin tamamını 30.09.2022 tarihinde 200.000.-USD olarak satmıştır.(TCMB
Döviz Alış
Kurları: 02.02.2020 tarihinde Dolar Kuru: 5,9726 TL, 30.09.2022 tarihinde Dolar Kuru:
18,5038 TL)
Türkiye’de yerleşik olan gerçek kişi (M) nin,
yurtdışında bulunan borsa aracılığı ile yurtdışı şirketin hisse senedini alıp satmış
olmasından kaynaklı doğacak değer artış kazancının hesabı aşağıdaki şekilde
olacaktır:
Hisse Senedinin Alış
Tarihi
:
02.02.2020
Hisse Senedi Alış Tarihi Kuru
: 5,9726 TL
Hisse Senedi Alış Bedeli
:
100.000 USD * 5,9726 TL = 597.260,00 TL
Hisse Senedi Satış Tarihi
: 30.09.20222
Hisse Senedi Satış Tarihi Kuru
: 18,5038 TL
Hisse Senedi Satış Bedeli
:
200.000 USD * 18,5038 TL= 3.700.760,00 TL
Hisse Senedi Maliyet Bedelinin Endekslemeye Tabi
Tutularak Hesaplanması
Hisse Senedinin maliyetinin elden çıkarıldığı ay
hariç olmak üzere Yİ-ÜFE artış oranında artırılması gerekecektir.(Artış
Oranının % 10 veya üzerinde olması şartıyla),
Şöyle ki ;
Hisse Senedi Alış Tarihinden önceki ay
: Ocak/2020
Ocak/2020
Yİ-ÜFE
: 462,42
Hisse Senedi Satış Tarihinden önceki
ay
: Ağustos/2022
Ağustos/2022
Yİ-ÜFE
: 1.780,05
Bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının
% 10 veya üzerinde olduğu aşağıda görülmektedir.
(1.780,05 - 462,42 / 462,42) = % 284,94
Bu durumda;
Hisse Senedinin Endekslenmiş Maliyet Bedeli :
597.260,00 TL + (597.260,00 TL*% 284,94) =
2.299.092,64 TL
Vergiye Tabi Değer Artış Kazancı ise; Hisse Senedi
Satış Bedeli – Hisse Senedi Endekslenmiş
Maliyet Bedeli arasındaki fark olacaktır.
( 3.700.760,00 TL - 2.299.092,64 TL = 1.401.667,36
TL ) Değer Artış Kazancı
1.401.667,36 TL tutarındaki değer artış kazancına
Gelir Vergisi Kanunun 103.Maddesindeki Gelir Vergisi tarifesi uygulandıktan
sonra çıkacak olan vergi 2022 yılı için 496.566,94 TL Mart 2023 ve Temmuz 2023
ayı olmak üzere iki eşit taksitle ödenecektir.
TÜRKİYE’DE
YERLEŞİK GERÇEK KİŞİLERİN YURTDIŞI BORSALARDA SAHİP OLDUKLARI HİSSE SENETLERİNDEN
ELDE ETTİKLERİ KAR PAYLARI (TEMETTÜ) GELİRLERİ İLE BU HİSSELERİN ALIM SATIMI
KARŞILIĞINDA YURTDIŞINDA ÖDEDİKLERİ
VERGİLERİN TÜRKİYE’DE MAHSUBU
193 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu’nun Yabancı Memleketlerde Ödenen Vergilerin Mahsubu
başlıklı 123.maddesindeki şartlara uyulması halinde, Yurtdışında Ödenen
Vergilerin Türkiye’de tarh edilen gelir vergisinden indirilmesi mümkündür. Buna
göre;
Tam mükellefiyete tabi
mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan
mahallinde ödedikleri benzeri vergiler, Türkiye'de tarh edilen Gelir
Vergisi'nin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden
kısmından indirilir.
Birinci fıkra hükmünce indirilecek miktar Gelir
Vergisi'nin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden
kısmından fazla olduğu takdirde, aradaki fark nazara alınmaz.
Gelir Vergisi'nin yabancı
memlekette elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmı, bunların gelire
olan nispeti üzerinden hesaplanır.
Birinci fıkrada yazılı vergi
indiriminin yapılması için:
1. Yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir üzerinden
alınan şahsi bir vergi olması;
2. Yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili
makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa
orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri
tarafından tasdik olunan vesikalarla tevsik edilmesi;
Şarttır.
2 numarada yazılı vesikalar taksit zamanına kadar
gelmemiş olursa, yabancı memlekette elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden
vergi kısmı bir yıl süre ile ertelenir.
Aranan vesikalar bu süre zarfında vergi dairesine
ibraz edildiği takdirde vergi tenzil edilir; süre geçtikten sonra erteleme
hükmü kalkar ve vesikalar ibraz edilse bile nazara alınmaz. Vergi Usul
Kanunu'nda yazılı mücbir sebeplere ait hükümler mahfuzdur.
Yabancı memleketlerde ödenen vergilerin ilgili
bulundukları kazanç ve iratlar mükellef tarafından hangi yılın gelirine ithal
edilmişse, bu vergiler de o gelire ait vergiden indirilir.
Bu madde gereğince yapılan vergi indiriminde yabancı
para ile ödenen vergilere, bunların ilgili bulunduğu kazanç ve iratlara
uygulanan kambiyo rayici uygulanır.
TÜRKİYE’DE
YERLEŞİK GERÇEK KİŞİLERCE BEYAN EDİLMEYEN GEÇMİŞ YIL KAZANÇLARI İÇİN VARLIK
BARIŞINDAN YARARLANMAK MÜMKÜN
Türkiye, OECD’nin
vergi kayıpları ile mücadele politikaları kapsamında hazırlanan ve kişilerin
finansal hesap bilgilerinin, vergi amaçları kapsamında kullanılmak üzere vergi
mukimi oldukları ülkeler ile otomatik olarak paylaşılmasını düzenleyen Finansal
Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam
Anlaşması’nı imzalamıştır.
Bu kapsamda Türkiye’de
yerleşik gerçek kişilerin, yurtdışında bulunan borsalar aracılığı ile yurtdışı
şirketlerin hisse senetlerini gerek aracı kurum gerekse başka şekilde iktisap
edip (satın alıp) daha sonra elden çıkarmaları durumunda elde edilecek alım
satım kazançları ile kar payı (temettü) gelirlerini mutlaka Türkiye’de beyan
etmeleri çok önem arz etmektedir.
Gerçek
kişilerin, 2022 yılından önce elde ettiği ve Türkiye‘de herhangi bir şekilde
beyan etmediği gelirler için “ Varlık Barışı “ uygulaması önemli bir fırsat
olarak karşımıza çıkıyor. Yani Varlık Barışı kapsamında daha önceki yıllarda
beyan etmediğiniz bu gelirleriniz için Varlık Barışından yararlanmanız
durumunda vergi incelemesine ve tarhiyatına tabi tutulmayacak.
Varlık Barışı Düzenlemesinin
nasıl uygulandığını kısaca hatırlatmak gerekirse;
Bazı Varlıkların
Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) ile 1/7/2022
tarihli ve 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 50.
maddesi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen
geçici 15. maddenin 1 ila 12.fıkraları (madde olarak anılacaktır) hükümlerinin
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlenmiştir.
Buna göre;
Türkiye’de bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet
ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlara sahip olunması,31
Mart 2023 tarihine kadar vergi dairesine beyanda bulunulması, gelir veya
kurumlar vergisi mükellefi olmayanlar tarafından, taşınmazlar dışındaki
varlıkların banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını gösterir
belgelerle tevsik edilmesi, beyan edilen varlıklara ilişkin hesaplanan verginin
süresinde ödenmesi, beyan edilen varlıkların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan
mükelleflerce kanuni defterlerine kaydedilmesi, bilanço esasına göre defter
tutan mükelleflerin, beyan ettikleri ve yasal defterlerine kaydettikleri
kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açılması ve bu hesabın beyan tarihinden
itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilmemesi ve sermayeye ilave
dışında başka bir amaçla kullanılmaması, serbest meslek kazanç defteri ile
işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin, beyan edilen
kıymetlerin defterlerde ayrıca gösterilmesi gerekmektedir.
Yine, Yurt dışında para, altın, döviz, menkul kıymet
ve diğer sermaye piyasası araçları niteliğinde bir varlığın olması, varlıkların
31 Mart 2023 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara
bildirilmesi, bildirime konu edilen varlıkların, bildirim tarihinden
itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ve bildirilen varlıklara
ilişkin hesaplanan verginin ödenmesi gerekmektedir.
Yurtiçi ve Yurtdışı varlıkların bildirim ve
beyanının vergilendirilmesinde, 01.01.2023 ve 31.03.2023 tarihleri arasındaki
vergi oranı ise % 3 şeklinde
uygulanacaktır.
Yurt dışında bulunan
ve bildirime konu edilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlara
transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı
tarihten itibaren en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulması
halinde vergi oranı sıfır olarak uygulanacağı için, önceden ödenmiş olan
vergiler, bu kişiler tarafından iade olarak talep edilebilecektir.
Kadir ERKEÇOĞLU
Yeminli Mali Müşavir / Bağımsız Denetçi
Milletimizin Başı Sağ Olsun.. Devamı için tıklayın...